27 Kasım 2025 - Perşembe

Şiddetin Gölgelenen Adaleti ve Beyaz Sakallı Düzen

Doğu Anadolu Bölgesinde uzun zamandır en büyük sorun şiddetin kolay işlenmesi değil yalnızca; aynı zamanda işlenen şiddetin çoğu kez “yanına kalıyor” olmasıdır.

Yazar - Ahmet İpin
Okuma Süresi: 3 dk.
Ahmet İpin

Ahmet İpin

-
Google News

 

Saldırganlar güçlü bir aşirete, kalabalık bir aileye ya da görünmez bir yapıya dayanıyorsa, toplumda şöyle bir algı hızla yayılıyor: “Nasıl olsa başına bir şey gelmez.”


İşte asıl tehlike de burada başlıyor.

Şiddetin yayılmasının nedeni cezasızlıktır. Gençler, farklı aileler ve aşiretler içinde kurulan “Gençlik Kolları” adı altındaki gruplarla güç gösterisine soyunuyor. Kimliklerini kanla, öfkeyle, meydan okumayla kanıtlamaya çalışıyorlar. Bu tablo toplumun değil, kaosun düzenidir.

Ve bu karanlık tabloyu daha da ağırlaştıran başka bir gerçek daha var:
Bazı aşiret ileri gelenleri, bazı “akil adam” görünümlü gruplar ve toplumun içindeki beyaz sakallı komisyonlar…

Bu kesim, çoğu zaman “Şiddeti bastıralım, barış sağlayalım” iddiasıyla ortaya çıkıyor. Fakat pratikte ne oluyor?
Bu müdahaleler, devletin hukukî sürecinin önüne geçiyor.
İşlenen suç, gerçek adaletin değil, gösteriş amaçlı bir uzlaşının içine sıkıştırılıyor.
Devletin vereceği ceza gölgeleniyor, toplumda “Zaten beyaz sakallılar çözer” algısı oluşuyor.

Bazı durumlarda bu gruplar, “barış” adı altında işin üzerini kapatıyor, gerçeğin üstüne toprak seriyor. Acıyı, adaletsizliği, suçu görünmez kılıyor. Bu da hem mağduru yaralıyor hem de failin cesaretini katlıyor. Adaletin yerini şov aldığında, toplum sessiz bir çürümeye doğru sürüklenir.

Oysa çözüm çok açık:
Devlet geri çekilmemeli, hukuk işini başkasına devretmemeli.
Her cinayet, her saldırı, her organize şiddet olayı devletin masasına gelmeli; soruşturma, delil, yargılama tamamen hukukun çatısı altında yürütülmeli. Çünkü adalet, aşiret meydanlarında değil, mahkeme salonlarında sağlanır.

Devlet etkin olduğunda, ceza caydırıcı olduğunda ve süreçler şeffaf yürütüldüğünde toplum nefes alır.
Aksi hâlde, beyaz sakallıların gölgesinde yürütülen “barış teatralleri”, şiddeti bitirmez; sadece erteler, üzerini örter ve daha büyük acılara kapı aralar.

Bugün yapılması gereken bellidir:
Devlet hukukla güçlü duracak, toplum da bu güce güvenecek.
Cezasızlık sona erdiğinde, şiddetin de gücü biter.

 

#
Yorumlar (2)
Efe Kurt
27.11.2025 20:16
"...adalet, aşiret meydanlarında değil, mahkeme salonlarında sağlanır." ne kadar güzel bir söz.....
Sadık Kara
27.11.2025 20:15
Hocam yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Kaleminize sağlık
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.