Vicdanla Yapılan İşin Takvime İhtiyacı Yoktur

Van Ferit Melen Havalimanı’nda yürütülen modernizasyon tam da böyle bir örnek. Çünkü burada sadece bir pist yenilenmedi; aynı zamanda işin haysiyeti, söze sadakat ve halka duyulan sorumluluk yeniden hatırlatıldı.

Asıl çarpıcı olan ne biliyor musunuz?

Bu işin resmi bitiş tarihi 15 Haziran 2026.

Evet, yanlış duymadınız: 2026.

Yani isterlerse işi aylarca uzatabilirlerdi.

Hatta yılbaşından sonra 20-30 milyon lira ek fiyat farkı alma imkânları da vardı.

Peki buna rağmen ne yaptılar?

“Biz uzatmadık. Çünkü halkımız beklemesin istedik.”

Bu cümle, yüklenici firma yetkilisi Zahir Kandaşoğlu’nun sadece bir açıklaması değil; aynı zamanda bir duruşa işaret ediyor. Böyle bir tercih, kâr maksimizasyonunun ötesinde, bir şehre duyulan aidiyetin ve sorumluluğun somut göstergesidir.

Kandaşoğlu’nun, “Kış gelmeden işimizi namuslu bir şekilde bitirdik” sözünün altı da tam burada kalın çizgilerle çiziliyor. Çünkü bölgede kışın ne demek olduğunu herkes bilir: ağır, sert, ulaşımı zorlaştıran, insanları yoran bir dönem.

Van’dan Ağrı’ya, Muş’a ya da Yüksekova’ya ulaşmanın zorluğu düşünüldüğünde, havalimanının kapalı kalmasının hem ekonomik hem sosyal anlamda büyük bir yüke dönüşeceği açıktı. İşte tam da bu nedenle, çalışmanın aylar öncesinden tamamlanması sadece teknik bir başarı değil; halkın gönlünü rahatlatan bir iyilik örneğidir.

Son günlerde üç vardiya çalışan ekiplerin sabaha kadar süren mücadelesi, bu anlayışın sahadaki yansımasıydı. Bir işin hakkını vermek, sadece plan ve proje çizmekle değil, gece gündüz emek ortaya koymakla olur. Nitekim bugün piste inen herkesin “Çok şükür” demesi, bu emeğin gerçek karşılığıdır.

Kandaşoğlu’nun, “Bugün gelen herkes mutlu bir şekilde evine, çocuğuna kavuşuyor” sözleri, yapılan işin neye hizmet ettiğini de çok net anlatıyor.

Evet, pist yenilendi.

Evet, ışıklandırma sistemi güçlendirildi, ikinci pist hazır hale getirildi.

Ama bütün bunlardan daha önemlisi, bu projede ön plana çıkan ahlaki tercih oldu.

Birileri daha fazla kazanmayı seçebilirdi; ama onlar hızlanmayı, fedakârlığı ve halkı seçti.

Ve bazen bir şehrin kaderi, tam da böyle doğru bir kararla değişir.