Samimiyetiyle Şifa Dağıtan Başhekim: Remzi Sarıkaya

İnternet sitemizin yazarlarından ‘Gölge Kalem’, bu hafta Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya’yı köşesine taşıdı. İşte o yazı….

Sağlık Yayın: 09 Ekim 2025 - Perşembe - Güncelleme: 09.10.2025 16:40:00
Editör -
Okuma Süresi: 3 dk.
Google News

 

 

 Zaman zaman yöneticilik koltuğunda oturan insanların “makam” ile “sorumluluk” arasındaki farkı unuttuğu bir dönemde, bazı isimler çıkıyor ki; bize hâlâ vicdanın, samimiyetin ve hizmetin var olduğunu hatırlatıyor.

 

Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya da o isimlerden biri. Kendisiyle sosyal medya üzerinden başlayan samimi bir sohbetin ardından bugün ilk defa yüz yüze tanıştık. Ancak daha ilk dakikada anlaşılıyor ki, Remzi Sarıkaya makamla değil, insanlıkla yönetmeyi bilen bir idareci.

 

Van gibi sağlık hizmetlerinin yoğun olduğu bir bölgede, gecenin bir vakti hastane koridorlarını dolaşan bir başhekime rastlamak artık nadir bir manzara değil. Çünkü Sarıkaya, o nadir manzarayı ortadan kaldıran biri.

Hastanede denetim yaptığı bir gece, Bahçesaray’dan gelen bir hastaya bizzat anjiyo yaparak müdahale ettiğini öğrendiğimde, bunun sadece bir görev değil; vicdani bir sorumluluk olduğunu fark ettim.

 

Evinde oturup televizyon karşısında kahvesini yudumlayıp ailesiyle zaman geçirmek yerine koridorları arşınladığı için denk geldiği o hastaya şifa olup yeniden hayata tutunmasını sağlamıştı. Bunu şundan dolayı anlatıyorum; birincisi bölge insanı yapılan iyiliği unutmaz, ikincisi ise başhekimin bu fedakarlığını reklama dönüştürdüğünü hiçbir gazete manşetinde göremezsiniz. Ve günler sonra, aynı hastanın yakınları Sarıkaya’yı Bahçesaray ilçesinde fark ettiğinde, onu adeta el üstünde tuttular. Çünkü gerçek hizmet, reklamla değil, dokunulan hayatlarla ölçülür.

 

Remzi Sarıkaya, sadece bir başhekim değil; aynı zamanda halkın gönlünde yer etmiş bir sağlık emekçisi. Onun hastane koridorlarındaki varlığı, bir idarecinin değil; bir dostun, bir evladın, bir kardeşin varlığı gibi.

Hasta ve hasta yakınlarıyla birebir konuşur, sorunlarını dinler, çözüm üretir. Onun için “idare etmek” masada oturmak değil; sahada, halkın içinde olmaktır.

 

Bugün bölge halkının dilinde adı saygıyla, yüzlerinde tebessümle anılıyorsa, bu bir tesadüf değil. Çünkü o, samimiyetin tohumlarını eken, karşılığında da halkın sevgisini biçen bir isimdir.

 

Van’da herkes bilir; makamlar geçicidir ama gönüllerde kalmak kalıcıdır.

Sarıkaya’nın mütevazı kişiliği, onu yalnızca hastane çalışanlarının değil, bölge insanının da gönlünde ayrı bir yere koyuyor.

Bir çocuğun hastalığıyla üzülür, yaşlı bir hastanın duasıyla sevinir. Bu şehirde onun gibi yöneticiler oldukça, umut hep diri kalacak.

 

Remzi Sarıkaya, bunu sadece bir söz olarak değil, bir yaşam biçimi olarak benimsemiş. Bugün onun hikâyesi; sadece bir başhekimin değil, bir vicdanın, bir hizmet ahlakının hikâyesidir. Umarım, bu örnek duruş bazı yöneticilere de ilham olur. Çünkü bazen bir hastane değil, bir insanın samimiyeti şifa olur.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.